“Kadınlar toplumsal hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirlerinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek için verdiği mücadele 8 Mart 1857 yılında başlar. New York’ta 40.000 kadın dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları istemi ile yaptıkları genel grev polisin saldırısı ile sonuçlanmış, kapatıldıkları fabrikada çıkan yangında 129 kadın işçi yanarak feci şekilde can vermiştir. Bu olaydan 53 yıl sonra Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan II.Enternasyonele bağlı kadınlar 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olmasını önermiş ve oy birliği ile kabul edilmiştir. Kadın haklarının kazanılması, kadın-erkek eşit haklarla çalıştırılması, dünya barışının korunması için 1921 yılından itibaren her yıl 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü “olarak kutlanmaktadır.
Her yıl 8 Mart’ta tüm dünyada kadın haklarından bahsedilir, kadınların ne kadar fedakar, kutsal olduğu anlatılır, kadınların hak ettiği değer ve önem vurgulanır, emekçi kadınların hakları sözle de olsa teslim edilmeye çalışılır, kadınların hak ettikleri şekilde yaşaması için plan ve projeler üretilir. Fakat bunların hangisi hayata geçirilir, 8 Martta söylenen sözlerin ne kadarı hatırlanır?
1857 yılında başlayan Kadınların hak mücadelesi maalesef ki tüm dünyada halen daha devam etmektedir. Özellikle ülkemizde istatistiki verilere baktığımızda kadına karşı şiddetin, kadın cinayetlerinin, kadına ve küçük çocuklara yapılan cinsel istismarların, tecavüzlerin oranının her geçen yıl bir önceki yıla göre artması hepimizi fazlasıyla üzmektedir. Ülkemizde bir çok yerde halen daha kadınlar, erkeklere göre daha az ücretle çalıştırılmaktadır.
Kimdir KADIN!!!!
150 yılı geçkin zamandır toplumda kendine bir yer bulabilmek için çabalayan, hak ettiği değeri görmek isteyen, eşitlik için çırpınan KADIN…..
Hayatın can damarı, insanlığın devamı için olmazsa olmazı, Allah’ın bir emanet olarak verdiğini unutanlara kendini anlatmak için uğraşan sessiz aktör, Şehit tabutuna sarılmış gözyaşı döken Şehit anası-şehit eşi, bebeği sırtında cepheye mermi taşıyandır kadın.
Çocuğunun annesi, kocasının karısı, ana-babasının evladı, ağabeyinin kardeşi, işverenin işçisi, okulda öğretmen, hastanede doktor, tarlada işçi, mahkemelerde hakim-savcı-avukat, mutfakta aşçı, evinde hizmetçi ve daha sayamadığımız çok şeydir kadın..
Eğer ki bir ülkede kadın-erkek eşit haklara haizse, kadın hak ettiği değeri görüyorsa, o ülkede refah, barış ve huzur hakim demektir. Gelecek nesillerin mimarı kadın bu huzur ve refah içinde yaşadığı müddetçe yetiştireceği bireyler de aklı-fikri-vicdanı hür, vatan ve millet sevgisiyle dolu, başarılı bir nesil olarak yetişecektir.
Her yıl olduğu gibi, bu yılda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde amacımız , isteğimiz ve temennimiz kadının varlığının farkına varılmasıdır. Kadının toplumun ezilen ve istenmeyen bireyi olmaması gerektiği tekrar tekrar vurgulanıp, toplumun her kesiminde kadının var olduğunu ve var olacağını unutmamalıyız.
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun..
Sime-Sen Kadın Komisyonu
Rahime PEKGÜZEL Arzu YILMAZOĞLU DOĞAN
Kom. Bşk. Yrd. Komisyon Başkanı
